Bibi Hanım Camii'nin Kanlı Hikayesi


(alıntıdır)
       Her ne kadar hem tarihi kayıtlar hem camideki kitabeler, bunun Timur tarafından yaptırıldığını söylüyorsa da Semerkand' da yaygın olan söylentiye göre bu doğru değildir. Bu inanışa göre camiyi, Timur'un eşi, Çin prensesi Bibi Hanım'ın kendisi, onun Hindistan'dan muzaffer dönüşünün şerefine yaptırmıştı. Caminin tamamlanmasının kocasının dönüşüne yetişmeyeceğini öğrenen Bibi Hanım, mimara giderek elini çabuk tutmasını söylemiş, Çalışma hızını iki katına çıkarması için nafile ısrar etmişti. Çok güzel olduğu söylenen bu prensesi tutkuyla arzulayan mimar, kendisine bir öpücük vermediği sürece işe devam etmeyi reddetmişti. Başka bir adamla öpüştüğü takdirde başına geleceklerden korkan prenses, ''ama bütün kadınlar aynıdır'' diyerek cevap vermişti. ''Haremden istediğin kızı al'' . 

      Ona bir kase dolusu renkli yumurta getirmiş. ''Hangisini istiyorsan kır içlerinin aynı olduğunu göreceksin'' demişti. Bu benzetmeden pek etkilenmeyen mimarın bu kez kendisi bir benzetme önermişti. Bir bardağa su bir bardağa votka doldurduktan sonra şunları söylemişti. ''Hem renkleri hem de biçimleri aynı fakat içerikleri tamamen farklı. Kimi kadınlar su gibi soğuktur. Diğerleriyse ateşe benzer votka gibi insanın kanını tutuşturur.'' Mimarın görünüşünden çok bu mantığına karşı koyamayan Bibi Hanım, yanağını eliyle kapayarak bir öpücük vermeye razı olmuştu. Cami tamamlanmış, fakat karasevdalı  mimarın prensese verdiği öpücük aşk ateşinden, elini yakıp geçerek yanağında iz bırakmıştı. Karısının ihanetini keşfeden Timur, onu minarenin tepesinden attırarak öldürtmüştü. Mimar da aynı şekilde ölüme mahkum edilmiş, fakat son anda kanatlanarak cennete gitmişti. 


kaynak:YAPI KREDİ YAYINLARI, JUSTİN MAROZZİ, TİMURLENK, S.247

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TİMUR'UN MEMLUK SULTANI BERKUK'A GÖNDERDİĞİ MEKTUP

METE HAN'IN ÇİN'E MEKTUBU

BİRAZ DA GÜLELİM