Kayıtlar

Ocak, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

METE HAN VE ISLIKLI OK

Resim
METE HAN VE ISLIKLI OK Mete ıslık çalan bir ok imal etti.Kendisi bu oku nereya atarsa erlerin de hep birlikte oraya atmalarını emretti.Islık çalan ok nereye atılırsa orayı vurmayan kimsenin başı hemen gövdesinden ayrılacaktı. Mete ıslık çalan okunu değerli atlarından birine attı.Erlerinden okunu atmaya cesaret edemeyenleri idam ettirdi.Daha sonra oku ile kıymetli cariyelerinden birini vurdu.Bu defa da erlerinden bazıları donup kaldılar ve oklarını atmaya cesaret edemediler. Bunlar da Mete tarafından idam edildi.Daha sonra Mete babasının atını vurdu. Erleri de istisnasız atı vurdu.Bu durumda Mete erlerine tamamen güvenebileceğini anladı. Daha sonra Mete okunu babasına attı ve erleri de...Teoman öldürüldü. Bunun üzerine Mete, üvey annesini ve üvey kardeşini, kendisine itaat etmeyen devlet büyüklerini idam ettirdi.Kendisi yeni Han olarak Hun tahtına çıktı.

2.ABDÜLHAMİD HAN HAKKINDA BİLİNMEYENLER 2

Resim
2.ABDÜLHAMİD HAN HAKKINDA BİLİNMEYENLER 2 Sultan Hamid doktoru Atıf Bey'e anlatıyor.''Şehzadeliğimde bir gün bü yük bir araba kazası geçirdim. Kendimi arabadan atmaya mecbur oldum. Atarken başımı duvara mı çarptım,yoksa o sırada arabanın arkasından gelen atlı bendegandan birinin atımı çarptı. Ne oldu bilmem? Ağzımdan burnumdan kan gelmiş derhal bayılmışım. Beni almışlar en yakın eczaneye götürmüşler. Oradan da civardaki bir askeri karakoluna naklederek bir nefer yatağına yatırmışlar.eczanenin Hristiyan bir doktoru varmış. O ilk yardım ile uğraşırken, O sırada benim hekimim Mehmet Bey de yetişmiş. Fakat ben bir türlü kendime gelememişim. Evvela bir kolumdan kan almışlar, açılamamışım. Sonra öteki kolumdan da almışlar.O zaman gözlerimi açmışım. Ancak bu suretle ölümden kurtulmuşum.Elli, altmış gün yataktan kalkamadım. 3 ay başımdan sersemlik gitmedi.Daima beynimde bir uğultu hissederdim. Gözlerimin önünde de kıvılcımlar uçardı.O Hristiyan doktor hastalığım geçincey

2. ABDÜLHAMİD HAN HAKKINDA BİLİNMEYENLER

Resim
2. ABDÜLHAMİD HAN HAKKINDA BİLİNMEYENLER Sultan Hamid doktoruna anlatıyor.''Koyunları, kuzuları çok severim.Sütlerini peynircilere, yünlerini tüccarlara ve kısır olanları da bir müddet besledikten sonra kasaplara satardım. Bu yüzden epeyce para kazandım.Her bir masrafı çıktıktan sonra bir koyun senede bir altın ve bir mecidiye kar bırakır.O kadar meraklı idim ki, damızlıkları İngiltere'den, o zaman Prens Dö Gal olan şimdiki kralın babasının çiftliğinden getirtirdim. İstanbul'a gelinceye kadar bana beş buçuk altı liraya mal olurdu. Bir de üstübeç madeni vardı üstübeç ocakları işletirdim. Üstübeç Venedik'ten gelir. Boyacılar çok kullanır.Ben daha ucuza satardım herkes benden alırdı. Ondan da çok istifade ederdim. Cülusum zamanında sarrafım Zarifi'de 65.000 lira mevcut idi. Cülus bahşişini kendi paramdan verdim. Diğer şehzadeler adeta borç ve sefalet içinde idiler.           Çünkü ticaret bilmezler çalışıp kazanamazlardı. Kazanmak iş yapmak da bir hü