PİR MUHAMMED'İN HİKAYESİ
(alıntıdır) Timur'un askerleri arasında öfkeli aslanları andıran iki denktaş yiğit vardı. Siret ve suretleri birbirine benzeyen, metanet ve cesarette aralarında pek bir fark bulunmayan bu iki yiğit, er meydanındaki müsabakalarda emsalsiz kahramanlık örnekleri sergilerlerdi ve bir terazinin iki kefesi, birbiriyle yenişemeyen iki at gibiydiler. Bir gün bu yiğitlerden biri, aslan gibi güçlü, çam yarması bir Gürcü'yle karşılaştı; onu öldürüp başını kesti ve Timur'a getirdi. Timur onu övdü ve mertebesini akranlarından daha yüksek tuttu. Bu durum onun diğer denktaşının ağrına gitti ve sanki damarlarından birinin kesilmiş olduğu zannına kapıldı. Öyle bir şey yapmalıydı ki, akranından daha üstün bir mevkiye çıkmalı, onu bastırmalıydı. Bu delikanlının adı Pir Muhammed, lakabı Kamber'di. Kalenin önündeki köprüyü gözlemekten daha iyi bir şey bulamadı. Yaratan'a sığınıp,gerekli silah ve aletleri yüklenerek köprünün bulunduğu mevkie geldi ve bir yere saklanıp